13 Mayıs 2010 Perşembe

Suda Yankılanan Kelam

Yağmurlu havalarda bakmak suyun dibine
Yahut batmak göğün içine
Son zamanlarda çok yaptığım,alışkanlık yaratan ama bir o kadar da gereksiz bir refleks yarattım kendime
Adına eskiyi yad etmek dedim

Suyun akan her damlası endişelendiriyor
Bazen bakıyorsun,gökkuşaklı bir şelale var üstünde
Beriki zaman ise acımasız bir efendi birleşmiş rüzgarla
Kurmuş koalisyonunu,vermiş kafa kafaya,argümanlar uçuşuyor havada
Şaklatıyor kırbacını ve kaçırıyor bütün karıncaları

Küçük cümlelerim yok benim
Hiç olmadı
Çok istedim el atında durmasını
Aktı makyaj gibi altında gerçeği bırakarak

Dertsiz,tasasız hayat oh ne rahat dediklerinde
Ama şu da var dedim ben hep
Bu yüzden de hep büyüdü,kocaman oldu
Bazen beni ezdi altında,bazen kendi ağırlığından beli büküldü
Harcanabilir olsun istedim,atmosferde yer etsin
Yangında ilk kaçırılacak mal değil,kola makinesine atılacak bozukluk olsun istedim
Olmadı
O yüzden öyle savurgan oldum ki çoğu zaman
İlk gün konferans verirken,ikinci gün konuşamaz oldum

Bankaya atmak istedim,ama faizde büyüsün diye değil
Tek ihtiyacım azalmasıydı ve mümkünse uzakta olması bu diyardan

Bu yüzden çok konuştum hep,çok ağladım
Az konuşsam gözyaşı daha mı az düşerdi
Güz daha mı çabuk gelirdi yazdan
Ya da göz görmeyi unutup duymaya mı başlardı kütle hesabından

Bilmedim,bilemedim
Birikim yapamayanlardanım ben,neyim varsa dağıttım
Sevgilerimi,sözcüklerimi,oyuncaklarımı,gülümsemelerimi
Bonkör müydüm,yoksa cebi delik bir adam mı
Bankerde olabilirim,zira yapıtaşım sağlamdır benim
Ama o da kalmadı,göğün deliliğinden yuvarlandı
En küçüğüydüm doğurganların,cebi delik bir bankeriydim akılların

Ve başladığım noktaya geri vardım
Vardım,ama ortalar artık malındı
Ve bu yüzden satamadım her şeyimi,pazarlıksız bedavaya bıraktım